Heraklius ile Ebu Süfyan arasındaki konuşma
Heraklius ile Ebû Süfyan arasındaki konuşmanın bir kısmı şöyledir:
Heraklius: Sana bazı şeyler soracağım. Eğer yalan söyleyecek olursan, bil ki yalancılık hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Ayrıca eğer yalan söyleyecek olursan arkadaşların doğrusunu söyleyeceklerdir. Onlar senin yalanlarına müdahale edeceklerdir.
Söyle bakalım, aranızdan çıkan ve peygamber olduğunu söyleyen bu kişi kimdir?
Ebû Süfyan: Ey Hükümdar! O'nun işini büyütme. Bu, tahmin ettiğinden daha önemsiz bir olaydır.
Heraklius: Sen benim sorularıma cevap ver. O sizden ne istiyor?
Ebû Süfyan: Yalnızca Allah'a ibadet etmemizi ve Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamamızı istiyor. Bizi bu konuda atalarımızın yolundan uzaklaştırmak istiyor. Ayrıca namaz kılmayı, doğru olmayı, yoksullara yardım etmeyi, kötülüklerden kaçınmayı, verilen söze sadık kalmayı, emanete ihanet etmemeyi, akrabalarla ilgilenmeyi istiyor.
Heraklius: O'nun soy bakımından aranızdaki durumu nedir?
Ebû Süfyan: O soylu bir aileye mensuptur.
Heraklius: Daha önce aranızdan peygamberlik iddiasında bulunan kimse çıktı mı?
Ebû Süfyan: Hayır böyle birisi hiç çıkmadı. Muhammed ilktir.
Heraklius: O'nun ataları arasında hükümdar olan kimse var mı?
Ebû Süfyan: Hayır, yok.
Ebû Süfyan: Heraklius: O'na kimler tâbi oluyor; yoksullar mı, zenginler mi?
Ebû Süfyan: O'na daha çok halkın yoksulları, kadınlar ve gençler tâbi oldu.
Heraklius: O'na tâbi olanların sayısı gün geçtikçe artıyor mu, yoksa azalıyor mu?
Ebû Süfyan: Sürekli artıyor.
Heraklius: O'nun dinine girdikten sonra, O'ndan veya dininden hoşnut olmayarak tekrar eski dinine dönenler var mı?
Ebû Süfyan: Hayır hiç yok.
Heraklius: O'nunla hiç savaştınız mı? Eğer savaştınız ise O sizi hiç yendi mi?
Ebû Süfyan: Benim bulunmadığım bir savaşta bizi yendi. Diğerinde ise yenildi.
Heraklius: O'nu yalancı birisi olarak mı, yoksa doğru sözlü birisi olarak mı tanırsınız?
Ebû Süfyan: O'nu her zaman doğru sözlü birisi olarak tanıdık.
Heraklius: Hiç sözünde durmadığı oldu mu?
Ebû Süfyan: Hayır, hiç olmadı. Şu anda da onunla bir anlaşma yaptık, bir süreliğine aramızdaki savaşları durdurduk. Bu süre içerisinde kendisinin ne yapacağını bilmiyoruz.
Heraklius, Dıhye b. Halife'yi Resulüllah'a hitaben yazılmış bir mektup ve bazı hediyelerle birlikte geri gönderdi. Mektubunda Resulüllah'a saygılı ifadelerle hitap ediyordu. Her ne kadar kaynaklarda Müslüman olmayı çok arzuladığı ifade ediliyorsa da, anlaşıldığı kadarıyla İslâm'a ilgisi diplomatik bir nezaketten öteye geçmedi. Müslüman olmadı, fakat olumsuz bir tepki de vermedi. Durumu Resulüllah'a anlatıldığı zaman 'Onun saltanatı bir süre daha devam edecek dedi.
Ahmed, Müsncd, III/319
Buharı, Bedu'l Vahiy 6, Cihad ve Siyer 11, 102, 122; Müslim, Cihad ve Siyer 74; Ebû Ubeyd, Kitabu'i Emval, 41.