islamArşiv
Bu aralar Korona (COVID-19) ile mücadele etmekteyiz. Devletimiz çok geniş ve kapsamlı tedbirler almakta. Allah Devletimize zeval vermesin. (Amin) Bir kaç gündür mübarek Ramazan ayının da yaklaşması sebebiyle “Korona tedbirleri kapsamında bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak adına oruç tutmasak daha iyi değil mi?” şeklinde sorular geliyor. Bana soranlara dilimin döndüğünce, bildiğim kadarıyla orucu tutmamız gerektiğini anlatmaya
Görür görmez işi gücü bırakıp izlediğim bir belgesel. Kesinlikle izlemelisiniz. Bu videonun çevirisi gencmuslumanlar.com tarafından yapılmıştır, Allan razı olsun.
Hizmet eden misiniz, edilen mi? İsterseniz bir de Allah Resulü Efendimiz (sas)’e bakalım. Hizmet edenlerin mi, yoksa edilenlerin mi içinde olmayı tercih etmektedir görelim. Bir savaş dönüşünde mola verilmiş, öğle yemeği hazırlamak isteyen ashab kesecekleri koyunun hizmetini konuşuyorlar. Biri, ben koyunu getireyim, öteki ben de keseyim, bir başkası da et hazırlamada görev alayım, derken Allah
Lütfen bu başlığa bakıp hemen kızmayın. Unutmayın, bunu Kur`an dile getiriyor. “Ey iman edenler! İman edin…” diyor. Bir başka ayet “İslâm`a topyekün girin” diyor. Bu ne demek? “Taklidi iman ettiniz, bu imanı tahkike çevirin; bilinçsiz iman ettiniz, bilinçlenin; İslâm size babanızdan ve atanızdan miras kaldı, hak edin!” demek. Dahası “Pazarlıklı iman etmeyin!” demektir, “Yüzde şu
Genel Türkçe Sözlükte özgürlük sözcüğü şöyle tanımlamaktadır. 1.Herhangi bir kısıtlamaya zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağla olmama durumu. 2.Her türlü dış etkiden bağımsız olarak, insanın kendi düşüncesine dayanarak karar verme durumu. Yapılan bu tanıma bakarak denilse ki … Hayatının herhangi bir bölümünde bir kez dahi olsa kendi isteği dışında başkasının
…….”Kur’an’ı Kerim’in indiriliş gayesini bilmeseydik ne olurdu?”sorusunun cevabı aşikardır.Bu yüce Kitab’ın indiriliş gayesini bilmeyenlerin,idrak edemeyenlerin yaptıkları gibi; Kuran’ı Kerim’i kıraatle okuma yarışmaları düzenlenecek,
“Firavun” ismi Kur’an’da tam 74 kez geçer. 70’li yılların muhafazakâr dergilerinin başlık altında geçen ifadesiyle; dinî, millî, ilmî, siyasî, iktisadî ve ictimaî bir “kenz” (biriktirme) ve “temerküz” (merkezileştirme) karakteri olarak betimlenir. Bütün zamanlara ve mekanlara taşınabilsin diye mümkün mertebe yer ve mekan isimlerinden arındırılarak anlatılır.