Kur’an’da Müminlerin Özellikleri Reviewed by Momizat on . Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi 4) Onlara bir musibet isabet ettiğinde Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi 4) Onlara bir musibet isabet ettiğinde Rating: 0
Buradasınız: Ana Sayfa » İslam » Kur’an’da Müminlerin Özellikleri

Kur’an’da Müminlerin Özellikleri

Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. (Bakara Suresi 4)

Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: “Biz Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na dönücüleriz.” (Bakara Suresi 156)

Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi 274)

Onlar: “Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru” diyenler; Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve ‘seher vakitlerinde’ bağışlanma dileyenlerdir. (Ali İmran Suresi 16-17)

Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salih olanlardandır. (Ali İmran Suresi 114)

Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. (MEÂRİC suresi 33. ayet)

Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. (FURKÂN suresi 72. ayet)

Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler insanları affederler. , Allah, iyilik edenleri sever. (Ali İmran 134)

Ve yine onlar bir kötülük yaptıkları, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah‘ı hatırlayarak hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler; günahları Allah‘tan başka kim bağışlayabilir? Ve onlar, hatalarında bile bile, ısrar da etmezler. (Ali İmran 135)

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah‘ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.” (Ali İmran Suresi 191)

Peygambere indirileni dinlediklerinde hakkı tanıdıklarından dolayı gözlerinin yaşlarla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Rabbimiz inandık; bizi şahidlerle birlikte yaz.” (Maide Suresi 83)

Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. (Enfal Suresi 2)

Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte gerçek mü’minler bunlardır. Rableri katında onlar için dereceler, bağışlanma ve üstün bir rızık vardır. (Enfal Suresi 3-4)

Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe suresi 71. ayet)

Onlar, tevbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. (Tevbe Suresi 112)

Onlar Allah‘ın ahdini yerine getirirler ve verdikleri sözü bozmazlar. (Rad Suresi 20)

Ve onlar Allah‘ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar. Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar. (Rad Suresi 21)

Ve onlar Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar içindir, bu (dünya) yurdun (un güzel) sonucu. (Rad Suresi 22)

Onlar, iman edenler ve kalpleri, Allah‘ın zikriyle tatmin bulanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah‘ın zikriyle tatmin bulur. (Rad Suresi 28)

Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu onların derin saygısını artırır. (İsra Suresi 109)

Onlar, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperen, başlarına gelen musibetlere sabreden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayan kimselerdir. (Hac Suresi 35)

Onlar öyle kimselerdir ki, şayet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin sonu Allah‘a aittir. (Hac Suresi 41)

Mü’minler gerçekten felah bulmuştur; (Mu’minun Suresi 1)

Onlar namazlarında huşu içinde olanlardır; (Mu’minun Suresi 2)

Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.; (Mu’minun Suresi 3)

Onlar ki, zekâtı öderler; (Mu’minun Suresi 4)

Ve onlar ırzlarını korurlar; (Mu’minun Suresi 5)

(Yine) Onlar, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler. (Mu’minun Suresi 8)

Onlar, namazlarını da (titizlikle) korurlar. (Mu’minun Suresi 9)

Rablerinin ayetlerine iman edenler, (Mu’minun Suresi 58)

Rablerine ortak koşmayanlar, (Mu’minun Suresi 59)

Ve gerçekten Rablerine dönecekler diye, vermekte olduklarını kalpleri ürpererek verenler; (Mu’minun Suresi 60)

İşte bunlar hayır işlerine koşuşurlar ve o uğurda öne geçerler. (Mu’minun Suresi 61)

Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiç bir haksızlığa uğratılmazlar. (Mu’minun Suresi 62)

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alışveriş onları Allah‘ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten alıkoymaz; Onlar kalblerin ve gözlerin (dehşetle) döneceği gönden korkarlar. (Nur Suresi 37)

Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resûlüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (Nur Suresi 51)

…Onlar, yalnızca bana ibadet ederler ve bana hiç bir şeyi ortak koşmazlar. … (Nur Suresi 55)

Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler. (Furkan Suresi 63)

Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. (Furkan Suresi 64)

Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. (Furkan Suresi 67)

Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. (Furkan Suresi 68)

Onlar, kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler. (Furkan Suresi 73)

Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” derler. (Furkan Suresi 74)

(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. (Şura Suresi 36-39)

Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimselerdir. (Ankebut Suresi 59)

Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. (Lokman Suresi 4)

Onlar, korkarak ve ümit ederek Rablerine ibadet etmek için yataklarından kalkarlar. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de Allah için harcarlar. (Secde Suresi 16)

Muhammed, Allah’ın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir…… (Fetih Suresi 29)

Müminler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. (Hucurat Suresi 15)

Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar, bundan önce iyilik yapan kimselerdi. (Zariyat Suresi 15-16)

Geceleri pek az uyurlardı. (Zariyat Suresi 17)

Seherlerde bağışlanma dilerlerdi. (Zariyat Suresi 18)

Onlar, ufak tefek kusurlar dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir. (Necm Suresi 32)

Onlar, namazlarına devam eden kimselerdir. (Mearic Suresi 23)

Onlar, ceza gününü tasdik eden kimselerdir. (Mearic Suresi 26)

Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. (Mearic Suresi 27)

Çünkü Rablerinin azabından emin olunamaz. (Mearic Suresi 28)

Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. (Mearic Suresi 29)

Onlar, emanetlerini ve verdikleri sözü gözeten kimselerdir. (Mearic Suresi 32)

Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir. (Mearic Suresi 33)

Onlar, namazlarını titizlikle koruyan kimselerdir. (Mearic Suresi 34)

İşte onlar cennetlerde ikram göreceklerdir. (Mearic Suresi 35)

Yazar hakkinda

Kayıtlı içerikler : 4

Yorum yaz

 

© 2008 - 2016 Yusuf BAHAR - Kaynak gösterilerek alıntı yapmaya açıktır. Bilginin borcu, onu paylaşmaktır. Umarım ki bu vesileyle bir hayır duası ola, o da inşeAllah bizi kurtara.

Scroll to top
Ücretsiz Hizmetler